Ekonomi

Ekonomi dünyası: Emeğin pastadaki payı küçülüyor, zengine vergi diyenler araştırılıyor

DİSK Araştırma Merkezi bu hafta çok değerli bilgiler yayınladı. Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerle birlikte önümüzdeki dönemlerde muhtemelen daha da kötüleşecek bir paylaşım sorunu ile karşı karşıyayız.

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’da (GSYİH) işçilerin payı 2022’de sert düşüş yaşadı. Emeğin milli gelirdeki payı sadece geçen yıl değil 2016’dan beri düşüyor. 2016’da yıllık yüzde 36,3 olan emeğin GSYİH içindeki payı ise 2022’de yüzde 26,5.

İŞÇİ PAYI 8 YILDA YÜZDE 10 AZALDI

Cumhurbaşkanlığı sisteminde çalışanların milli gelir pastasından aldığı pay her geçen yıl küçülmüş, gelir dağılımı daha da adaletsiz hale gelmiştir.

Çalışanlar son 8 yılda milli gelirden 10 puan daha az pay alıyor.

Sermayenin payı ise 2016’da %47,5’ten geçen yıl %54,5’e yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ekonominin yılın son çeyreğinde yüzde 3,5, toplamda ise yüzde 5,6 büyüdüğünü açıklamasının ardından Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi (DİSK-AR) bu verileri değerlendirerek, emeğin milli gelir pastasındaki payı 2021’de 3,7 puan kayıpla yüzde 3,7’ye ulaşacak. 2022’de yüzde 30,2’den yüzde 26,5’e düştüğünü bildirdi. Öte yandan sermaye payı bir yılda 1,9 puan artarak yüzde 52,5’ten yüzde 54,5’e çıktı.

“TEK ADAM REJİMİNDE İŞÇİLER HER ZAMAN KAYBEDİYOR”

Ülke ekonomisi büyürken, işçiler her geçen yıl daha da fakirleşiyor, sermaye daha da zenginleşmeye devam ediyordu. Bu durumu değerlendiren DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, ‘tek adam rejimlerinde hep işçiler kaybediyor, 2018’den sonra Türkiye’de her şey işçiler lehine bozuldu’ diyerek, şunları söyledi:

“Türkiye büyüyor evet ama bu büyümenin temelinde Türk Lirası’nın değer kaybetmesi ve ücretlerin baskılanması yatıyor. Dolayısıyla işsizlik sorunu çözülmüyor. Ucuz işgücü artıyor.”

DİSK-AR da bu konuda çok net bir rakam veriyor: Çalışabilecek durumda olan 65 milyon kişinin sadece 22,2 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı çalışıyor!

Gelir eşitsizliği artıyor, çalışanların pastadaki payı hep küçülüyor ve maalesef daha da küçülecek. Enflasyonun Avrupa’da en yüksek, dünyada ise sekizinci sırada olmamız, ücretlerin erimesine neden oluyor. Depremin ardından enflasyon ve işsizliğin artması geçici de olsa kaçınılmaz görünüyor.

ARTAN GELİR SİGORTASI DÜNYA ÇAPINDA YANAN BİR SORUN…

Gelir eşitsizliği sadece Türkiye’de değil, dünyada da hızla artıyor. Dünyamız eşi benzeri görülmemiş çoklu krizler çağından geçiyor. Pandemi sonrası ve Ukrayna savaşıyla birlikte on milyonlarca insan daha açlıkla karşı karşıya. Yüz milyonlarca insan, temel ihtiyaç maddelerinin veya evlerini ısıtmanın maliyetindeki artışlarla karşı karşıya. Yoksulluk hızla artıyor.

Öte yandan, en zenginler daha güçlü hale geldi ve şirket kârları rekor seviyelere ulaşarak eşitsizlik patlamasına neden oldu.

Zenginlerin vergilendirilmesi artan bir talep haline geldi. Bu konuda birbiri ardına yeni raporlar ve araştırmalar yayınlanmaktadır.

Uluslararası insani yardım kuruluşu Oxfam, Ocak ayında küresel eşitsizliği azaltmak için en zenginlerin ödediği vergilerin artırılması gerektiğine dair bir rapor hazırladı.

ZENGİNLERE YÜZDE 5 VERGİ 1,7 MİLYAR DOLAR GELİR SAĞLAR, 2 MİLYAR KİŞİYİ YOKSULLUKTAN KURTARIR

Ajans, 2020’den bu yana en zengin yüzde 1’lik kesimin tüm yeni servetin neredeyse üçte ikisini elde ettiğini kaydetti. Milyarderlerin serveti günde 2,7 milyar dolar artarken, 1,7 milyar işçinin fiyatları, Hindistan nüfusundan fazla, ülkelere göre değişen enflasyon karşısında eriyor.

Buna karşılık, her bir doların vergi gelirinin sadece 4 senti gelir vergilerinden geliyor ve dünyadaki milyarderlerin yarısı, çocuklarına verdikleri para üzerinden veraset vergisinin olmadığı ülkelerde yaşıyor. Bu, Afrika’nın GSYİH’sına eşit olan 5 trilyon dolarlık servetin gelecek nesillere vergiden muaf olarak aktarılmasıyla sonuçlanıyor.

Oxfam’a göre, dünyadaki multi-milyonerlere ve milyarderlere uygulanan yaklaşık yüzde 5’lik bir vergi, yılda 1,7 trilyon dolarlık küresel gelir sağlayabilir. Bu, iki milyar insanı yoksulluktan kurtarmak ve açlığı sona erdirmek için küresel bir planı finanse etmek için yeterli.

ELON MUSK %3 VERGİ ÖDEDİ, JEFF BEZOS %1’DEN DAHA AZ VERGİ ÖDEDİ

Raporda, Tesla’nın milyarder üst düzey yöneticisi Elon Musk’ın 2014’ten 2018’e gerçek vergi oranının yüzde 3,2 olduğu belirtilirken, bir başka zengin Jeff Bezos’un yüzde 1’den az ödediği belirtiliyor.

Ancak şimdilik birkaç kişi dışında zenginlerin vergilendirilmesini umursayan bir siyasetçi yok gibi görünüyor.

ARKASINDAKİ ‘ZENGİNLERE VERGİ’ YAZILI ELBİSE BİR KONGRE ÜYESİNE İŞ AÇTI

Kongre üyesi ve sol görüşlü politikacı Alexandria Ocasio-Cortez, zenginlerin vergilendirilmesini savunan birkaç politikacıdan biri.

Ancak New York’taki Metropolitan Museum of Arka etkinliğinde giydiği ve arkasında “Zengin Vergisi Ver” yazan beyaz elbise onu rahatsız etti.

AOC olarak bilinen siyasetçi hakkındaki soruşturma, kiraladığı elbisenin ödeme ve hediye kabul ettiği şüphesiyle ABD Temsilciler Meclisi etik kurulu tarafından genişletildi.

Görüldüğü gibi milli gelirde çalışanların payı azalırken kimsenin sesi çıkmıyor ama “zenginden vergi” deyince giydiğiniz elbise bile sizi endişelendiriyor.

Fotoğraf: www.bloomberg.com

Nihayet; Başka bir araştırmadan konuşacağım; International Power Agency’nin verilerini değerlendiren araştırmacı Jeremy Williams, dünyanın en zengin %1’inin en fakir %1’inden 1000 kat daha fazla karbondioksit saldığını ortaya çıkardı.

Şunu da söyleyebiliriz: Genellikle ABD ve Avrupa’da yaşayan yaklaşık 800 milyon insanın en güçlü %10’luk kesimi, küresel karbondioksit emisyonlarının %48’ini oluştururken, en yoksul %10’luk kesim, çoğunlukla Sahra altı Afrika ve Asya’da yaşıyor. zehirli gaz emisyonlarının %0,2’sini oluşturur.

DÜNYA PİYASALARINDA MART İYİMSELLİĞİ

Küresel piyasalar Mart ayına iyimser başladı. Şubat ayında 34 bin puanın üzerine çıkan ancak ay ortasındaki satışlarla 32 bin 600 puana kadar gerileyen Dow Jones endeksi, ayın ilk üç işlem gününde de yükselerek haftayı 33 bin 390 puandan kapattı.

ABD doları ve ABD hazine bonolarında düşen faiz oranları borsalara fayda sağladı. Hafta boyunca Dow Jones yüzde 0,9, S&P 500 yüzde 0,9 ve Nasdaq yüzde 1,3 yükselerek üç haftanın en düşük seviyesinden kapandı. Meta ve Apple gibi teknoloji hisseleri karşılığını verdi.

Yatırımcılar, Fed yetkililerinin konuşmalarının ardından para politikası yolu konusunda daha az telaşlı ve bu nedenle Hazine tahvil getirileri son zamanlardaki yüksek seviyelerinden geriledi.

Atlanta Fed Lideri Raphael Bostic’in çeyrek puanlık faiz artışından “kesinlikle” yanlısı olduğu ve FED’in “yavaş ve istikrarlı” gitmesi gerektiği yönündeki açıklamaları piyasayı güçlendirdi. Fed, agresif bir sıkılaştırma kampanyasıyla ekonomiyi soğutmaya çalışsa da, veriler ABD hizmet sektörünün büyümeye devam ettiğini gösterdi.

VOLKSWAGEN İLE AVRUPA’DA YÜKSELİŞ

Avrupa’da enflasyon verileri beklenenden kötü geldi. Euro bölgesinde enflasyon yüzde 8,6’dan yüzde 8,5’e düştü. Euro bölgesinde TÜFE aylık %0,8 arttı ve yıllık %8,5 oldu. Gıda ve enerji hariç hesaplanan çekirdek TÜFE yüzde 5,6 gibi rekor seviyeye ulaştı.

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Lideri Christine Lagarde Perşembe günü yaptığı açıklamada, enflasyonu yüzde 2 hedefine geri getirmenin hala zaman alacağını ve Mart ayının başlarında sinyalini verdiği 50 baz puanlık artışın hala mümkün olduğunu söyledi.

Ancak borsalar yeniden yükseldi. Euro Stocks 50 endeksi haftanın son 3 gününde yüzde 1,9 atak yaparken, Almanya’nın DAX endeksi hafta boyunca yüzde 1,4 yükseldi. Özellikle Volkswagen Cuma günü 2023 için daha olumlu bir görünümle yüzde 11 kazanırken, borsalardaki yükselişe de öncülük etti.

OLUMLU GELİŞME: BALTIK KURU YÜK ENDEKSİ YÜKSELİYOR

Öte yandan, küresel ekonominin barometrelerinden biri olarak kabul edilen ve dünya çapında mal sevkiyatının maliyetini ölçen Baltık Dry Index’te ralli devam ediyor. Baltık kuru mal endeksi, artan talep nedeniyle Cuma günü iki ayın en yüksek seviyesi olan 1.211 puana yükseldi. 150.000 ton demir cevheri ve kömür kargosunu takip eden capesize endeksi, art arda on puan yükselerek %19.5 artışla altı haftanın en yüksek seviyesi olan 1.195’e ulaştı.

BU HAFTA NE OLACAK?

Yine yoğun bir hafta olacak. ABD’de Şubat ayı istihdam bilgileri, dış ticaret rakamları açıklanacak ve bazı Fed yetkililerinin konuşmalarına ağırlık verilecek.

Çin’in enflasyon ve ticaret verileri ile İngiltere, Avro Bölgesi, Güney Kore ve Japonya’dan GSYİH güncellemeleri yayınlanacak. Kanada, Avustralya, Japonya ve Malezya’daki merkez bankaları para politikasına karar verecek.

akhisar-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu